Sosyal gelişme ve ekonomik büyüme için enerji temel bir girdidir. Ancak doğal kayakların tükenme noktasına geldiği günümüzde artık farklı enerji kaynakları arayışları hız kazanmıştır. Fosil yakıtlardan geleneksel benzin ve dizel yakıtların yerini, yakın bir gelecelte alternatif enerji kaynakları olarak sıvı biyoyakıtlar alacaktır. Bunların başında da çoğunlukla etanol ve biyodizel gelmektedir. Gelecek vaat eden yakıtlar etanol ve biyodizel yanı sıra hidrojen, biyogaz ve doğal gazdır.

2050 yılına kadar dünya enerji talebinin iki katına çıkacağı, yirmi birinci yüzyılın sonlarında ise bu talebin üç katından fazla olacağı tahmin edilmektedir. Özellikle sanayi devriminden sonra, fosil yakıtların tüketimi, birçok gelişmiş ülke arasında uluslar arası kaygı ve rahatsızlık yaratmıştır. Bunun başlıca nedenleri, bir yandan artan nüfus, bir yandan da hızla tükenmekte olan fosil yakıt rezervleridir. Son yıllara genetik mühendislik teknolojisinde elde edilen başarılarla, biyoyakıt alanında ciddi ilerlemeler kaydedilmiş ve biyoyakıtlar, fosil yakıtlara karşı tek acil çözüm olarak kabul edilmiştir.

Bugün kullanımda olan etanolün çoğu, nişastadan veya şekerden elde edilmektedir. Ancak bu kaynaklar, artan global yakıt gereksinimlerini karşılamak için yeterli değildir. Bununla birlikte biyokütlenin alternatif enerji kaynaklarına dönüştürülmesi konusunda etkili ve umut verici arayışlar sürmektedir. Ancak bu teknolojinin uygulanabilir hale gelmesi için, hem yeni teknolojilerin geliştirilmesi hem de ucuz ve sürdürülebilir selüloz kaynakların bulunması gerekmektedir.

Kuruluşumuz rafine etme, işleme ve tedarik hizmetleri kapsamında verilen laboratuvar hizmetleri arasında biyoyakıt test hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve katitisiz bir biçimde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermektedir.

Laboratuvar hizmetleri arasında verilen biyoyakıt test hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka downstream hizmetleri de vermektedir.