Yerkürede biyokütle, çok geniş bir alana seyrek olarak yayılmıştır. Yığın yoğunluğu fosil kökenli yakıtların yoğunluğundan 3-4 kat daha düşüktür. Öyle olunca biyokütle tesislerinin boyutları, fosil yakıt tesislerinin boyutlarından daha büyüktür. Ayrıca biyokütlenin lojistiği ve işlenmesi fosil yakıtlara göre çok daha güç ve masraflıdır.
Terorik olarak biyokütlenin ekonomik açıdan daha verimli kullanımı için, doğada enerji döngüsünün kendiliğinden olduğu alanları bulup, enerji üretim tesislerini bu alanlara kurmak gerekmektedir.
Biyokütleden enerji elde etmek için başlıca şu yöntemlere başvurulmaktadır: doğrudan yakma, fiziksel süreçler ve çevrim süreçleri. Çevrim süreçleri ise gazlaştırma, fermantasyon ve biyodizel üretimi gibi süreçlerdir.
Fiziksel süreçler, kırma ve öğütme gibi boyut küçültme, kurutma, filtrasyon, ekstraksiyon ve briketleme şeklinde olmaktadır. Bu süreçler sonunda yakıt kalitesi artar. Bitkisel kaynaklı biyokütleden etil alkol ve metil alkol elde edilmektedir. Bunlar alternatif yakıt türleri olarak gelişmekte olan ülkelerde, petrol ürünleri yerine kullanılmaktadır.
Biyoyakıt türlerinden olan etanol üç farklı biyokütleden elde edilmektedir: şekerli karbonhidratlardan (şeker kamışı ve sorgum), nişastalardan (mısır ve patates) ve selülozlu bitkilerden (odun ve zirai atıklar).
Elde edilen biyoyakıtlar denizyolu ile de taşınmaktadır. Denizyolu ile taşımacılıkta yükün ağırlığını tespit etmek için kullanılan başlıca yöntem draft surveydir. Bu yöntem gemilerin boş ve yüklü ağırlıklarının hesaplanması ve yükün ağırlığının tespit edilmesine yöneliktir. Bu yöntemin temelinde Arşimed’in bulduğu bir prensip yatmaktadır: denizde bulunan maddeler hacimleri kadar suyu taşırırlar.
Bu nedenle kuruluşumuz alternatif yakıt çalışmalarında, gözetim hizmetleri kapsamında draft survey hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalarda amaçlanan, işletmelerin daha etkin, yüksek performaslı ve kaliteli ürün ve hizmetler üretmesidir.
Draft survey hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka enerji kaynakları hizmetleri de vermektedir.
