Kaliteli ve yeterli miktarda tarımsal üretim için zirai ilaçların (pestisitlerin) kullanılması zorunluk olmuştur. Aksi halde üretim miktarında yüzde 60’ların üzerinde kayıplar olmaktadır. Ancak üreticilere yüksek kazanç sağlaması ve yetiştirme sezonunun ve saklama süresinin uzun tutulması için, zirai ilaçların uygun koşullarda ve belirlenen sınır değerler içinde kullanılması gerekmektedir.

Ülkemizde tarımı yapılan bitkiler, beş yüzden fazla hastalık ve zararlının tehdidi altındadır. Eğer bunlarla doğru yöntemlerle mücadele edilmezse, toplam ürünün üçte biri kayba uğramaktadır. Bu kayıpların yaşanmaması için zirai ilaçların kullanılması kaçınılmazdır.

Zirai ilaçlar, sadece tarımsal üretimi arttırmakla kalmamakta, aynı esnada ürün kalitesini de yükseltmektedir. Örneğin buğday üretiminde hastalıkların, zararlı otların ve böceklerin neden olduğu kayıplar yüzde 30’a yakındır. Ancak zirai ilaç kullanılmazsa bu kayıpların oranının yüzde 55 civarında olacağı hesaplanmıştır. Arpa, mısır ve pirinç üretiminde de aynı durum iş budur.

Diğer yandan dünyanın nüfusu hızla artmaktadır. Ancak tarım için kullanılan alanlarda bir genişleme olmamıştır. Nüfusun artmasına rağmen ekim alanı sabit kalmışsa, beslenme için gerekli tarımsal gıda üretimi, modern tarım yöntemleri ile olmuş demektir. Bu noktada zirai ilaçların katkısı göz ardı edilemez. Bu sonuçlar memnun edici olsa da bilinçsiz ve sorumsuzca zirai ilaç kullanımı toprağa, suya ve havaya zarar vermektedir. Bu açıdan saha denetimlerinin yapılması önemli olmaktadır.

Kuruluşumuz zirai kimyasallar kapsamında zirai ilaçlar test hizmetleri arasında, saha denetim hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalar esnasında yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve genel kabul gören test ve analiz yöntemlerine başvurulmaktadır.

Zirai ilaçlar test hizmetleri arasında verilen saha denetim hizmetleri yanı sıra laboratuvarımızda başka ölçüm, test ve analiz çalışmaları da yapılmaktadır.